21 Ekim 2018 Pazar

Cella - Bir Tenkit Serisi


İçinde bulunduğum hayatın sahibi değilim. Doğduğum yeri, konuştuğum dili, sahip olduğum kültürel birikimi, ailemden ve milletimden miras aldığım karakteristik özelliklerimin içine doğdum. İçine doğduğum hayat benimle başlamadı. Bu hayatın bir geçmişi var. Bu geçmişte devletler, milletler, savaşlar, ticaretler, buluşlar, sevgiler, nefretler, önemli kararlar var oldu. Bu geçmiş sonuç olarak beni var ederek, beni içinde bulunduğum hayatın içine soktu. Ardından ailemle, sosyal çevremle, mesleğimle, eğitimimle beni kendi gerçekliğiyle tanıştırdı. Benim oluşturmadığım, benim yaratmadığım gerçeklikle.

Koluma bakıyorum, kolumda kıllar var. Kafamda saçlarım var. Burnum, ağzım ve gözlerim var. Saçlarımın beyazlaştığını görüyorum. Bu gerçekliği ben yaratmadım, saçıma beyazlaşmasını ben söylemedim. Yediğim yemekleri sindirmesini ben emretmiyorum vücuduma. Vücudum da içinde bulunduğum, fakat sahip olamadığım hayatın bir parçası.

Bütün hayatım, beni ben yapan şeylerin, beni var eden şeylerin yanında; ben, kendimi var kılamıyorum. Ne yazık ki, sahip olamadığımız hayat o kadar büyük bir gerçeklik ki, sahip olamadığımızın farkındalığı onun sahipliğini değiştirmiyor. Fakat bütün bu sürecin farkındalığı, benim kendimi var kılabilme çırpınışım bende, duygularımda, hislerimde, düşüncelerimde, bütün varoluşumda belirli taşmalara yol açıyor.

Platon’un mağara metaforunda mağaranın ötesindeki hakikatin varlığını hissediyorum. Bu his beni, mağara duvarında gördüğüm yansımaları incelememe, analiz etmeme, eleştirmeye itiyor. Gördüğüm yansımaların hakikatte ne anlama tekabül ettiğini yazacak bir hayat tecrübem, bilgi birikimim veya en azından haddim yok. Fakat yansımaların yansıma olduğunu görebilecek, eleştirebilecek ve onu bir anlama taşıyıp arkasındaki hakikatin yolculuğunda ilerleyebilecek varoluşsal bir taşma içerisindeyim.
Bütün bu taşmalarım sonucunda Cella serisini çıkarmaya karar verdim. 

Cella serisinde güncel veya kadim, olay veya kavram yani mağara duvarındaki yansımalarda neyi anlayabiliyorsam, anladığım şeyleri eleştirerek ve yazarak hakikat yolculuğuma kilometre taşları dizmek istiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder